28 Haziran 2010 Pazartesi

Floransa & Pisa & Siena

Tam anlamıyıla açık hava müzesi nitelendirmesinin hakkını veren şehir.İtalyada'ki 3.günümüzde Leonardo da Vinci,Michelangelo ve Dante Alighieri gibi isimlerin yetiştiği ve yüzyıllardır rönesansın merkezi olarak bilinen Floransa'ya geçtik.Toskana'nın yuvarlak tepelerinin ortasında yer alan ve Arno ırmağı tarafından ikiye bölünün Floransa coğrafi bakımdan İtalya'nın hemen hemen tam merkezinde bulunmaktadır.
Sabah erkenden Venedik'ten ayrılıp, 2-3 saatlik bir otobüs yolculuğunun sonunda öğlen saatlerinde Floransa'ya vardık.Turumuza, şehre tepeden bakan, Michelangelo tepesinden başladık. Tüm şehri ayaklarınızın altına seren bu tepe kesinlikle tura başlamak için en güzel nokta.Bir de şansınıza hava güzelse mavinin,yeşilin ve toprak renginin mükemmel uyumunu floransa'yı kuş bakışı seyrederken görmelisiniz.




Uzaktan bakıldığında bina yığını gibi görünün şehrin aslında tarih cenneti olduğunu anladık.Gerçek manada her yerden sanat fışkırıyor.Bütün meydanlar heykellerle süslü ki bunlar orjinalleri değil
( orjinalleri Academia müzesinde duruyor).Sokaklarda sanatçılar,caddelerde sokklarda resim yapan ressamlar,meydanda müzik yapan gruplar var.







 Kısa bir yürüyüşün ardından,ilk durağımıza geliyoruz Santa Maria del Fiore.Uzaktan görüldüğünde de zaten ne kadar ihtişamlı ve rengiyle de ne kadar farklı olduğunu görebiliyorsunuz.Genellikle 'Duomo' adıyla bilinen bu katedralin kubbesi çok büyük bir mimarlık harikası olarak biliniyor..





Duomo'nun sağındaki yol,ünlü markaların mağazaların yer aldığı şehrin önemli caddelerinden biri ve bu yol sizi Piazza della Signoria (Signora Meydanı) götürüyor.Bu meydanın ortasında Neptün Çeşmesi bulunuyor.Neptün Havuzunun ortasında mermerden yapılmış deniz tarısı Neptün'ün heykeli, mermer atlar ve etrafında deniz kızları ve erkek deniz tanrıları var.Ayrıca aynı meydanda Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in kopyası bulunuyor.



Bu meydanı gezdikten sonra Arno nehrinin üzerindeki Floransa'nın en meşhur köprüsü Ponte Vecchio Köprüsüne geçtik. II.Dünya savaşı sırasında bir köprüler şehri olan Floransa'nın tüm köprüleri Almanlar tarafından bombalanarak yıkıldığı halde,bu köprü hasar almadan çıkan tek köprüymüş.



Köprünün  üzerinden diğer tarafa geçilen yolun her iki tarafında,16.yy dan beri burada olan kuyumcu mağazaları bulunmakta ve mağazaların üzerinde bulunan koridor Pitti sarayı ile Uffizi'yi birbirine bağlamaktaymış.
Floransa da her yeri yürüyerek gezebilirsinizve bir gün fazlasıyla size yetecektir.
Floransa gezimizi bitirdikten sonra otelimize döndük.Otelimiz Montecatini bölgesindeydi. Burası çok sıcak bir italyan kasbasıydı. Bir gece burda kaldıktan sonra sabah Pisa'yı görmek için yola koyulduk. Yaklaşık yarım saatlik yolculuktan sonra Pisa'ya vardık.İlk bakışta hayal kırıklığına uğradım desem yanlış olmaz. Sıradan küçük bu şehirde Mucizeler Meydanı denen yere adımımızı atıp bu 4 yapıyı görünce,bu kadar mı yani demekten kendimi alamadım.
Mucizeler Meydanında Pisa Kulesinden başka Pisa Katedrali (Duomo di Pisa), Vaftizhane (Baptisterio) ve Anıt Mezar (Camposanto) da yer alıyor.Bu yapıların hepsini gez ek yaklaşık 25 euroya mal oluyor ve hatrı sayılır bir sıra beklemeniz gerekiyor.







 Siena; rehberimiz mutlaka gitmeniz ve görmeniz gerekiyor diyor biz yine kararsız kalıyoruz. Ama gidip gördüğümüzde ne denli haklı olduğunu anlıyoruz.Daracık sokakları,360 derece dönen meydanı ve çevresinde ki kafeleriyle muazzam bir ortaçağ şehri çıkıyor karşımıza. Siena'nın tarihi şehir merkezi UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmış. Yani ortaçağ'dan bu yana taşına toprağına dokunulmamış meydanlar ve yapılardan oluşuyor.En meşhuru olan Campo Meydanı sizi büyülüyor.İstiridye biçimindeki Piazza del Campo (Campo Meydanı) 1347 yılında yapılmış. İtalya'nın meşhur Palio yarışları da bu meydanda yapılıyor.Buradaki en önemli yapıların Palazzo Pubblico (Belediye Sarayı) ve onun Devasa uzunluktaki Çan kulesi Torre del Mangia olduğunu söyleyebiliriz.
Toscana bölgesini geziyorsanız mutlaka Siena'ya uğramalısınız.Hatta Pisa mı Siena mı derseniz kesinlikle Siena dan yana şansınızı kullanın derim.Ve mutlaka şarap dükkanlarına uğrayın ve almazsanız bile tatmayı unutmayın.







Kısa notlar

Nerede kalınır?
Eğer maddi anlamda sıkıntı olmaz derseniz şehir merkezindeki otellerde kalabilirsiniz ama biz montecatini denen bölgede kalmıştık ve gayet keyifli bir yerdi.Şehir merkezine trenle yada otobüslerle ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.

Ne yenir?
Pizza ve makarnanın aksine Fiorentina Steak'i denemenizi öneririm.Floransa et yemekleriyle meşhur bir italyan şehridir.

Peki ya alışveriş?
Floransa Venedik'e nispeten daha ucuz bir şehir olduğundan buradan hediyelik eşyalarınızı alabilirsiniz.Ayıca Montecatini de kalacaksanız herseyin 10 euro olduğu ayakkabı ve çanta mağazası var şiddetle tavsiye ederim.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder